بِسۡمِ ٱللَّهِ ٱلرَّحۡمَٰنِ ٱلرَّحِيمِ

يَٰٓأَيُّهَا ٱلۡمُدَّثِّرُ ١

Ey bürünüb sarınan (Habîbim),

– Hasan Basri Çantay

قُمۡ فَأَنذِرۡ ٢

kalk, artık (kâfirleri azâb ile) korkut.

– Hasan Basri Çantay

وَرَبَّكَ فَكَبِّرۡ ٣

Rabbini büyük tanı,

– Hasan Basri Çantay

وَثِيَابَكَ فَطَهِّرۡ ٤

elbiseni (bundan sonra da) temizle (mekde devam et),

– Hasan Basri Çantay

وَٱلرُّجۡزَ فَٱهۡجُرۡ ٥

azâb (a götürecek şeyleri) terk (de yine sebat) eyle.

– Hasan Basri Çantay

وَلَا تَمۡنُن تَسۡتَكۡثِرُ ٦

İyiliği — çoğu isteyerek — yapma.

– Hasan Basri Çantay

وَلِرَبِّكَ فَٱصۡبِرۡ ٧

Rabbin (in rızaası) için katlan.

– Hasan Basri Çantay

فَإِذَا نُقِرَ فِي ٱلنَّاقُورِ ٨

Çünkü o boru üfürülünce,

– Hasan Basri Çantay

فَذَٰلِكَ يَوۡمَئِذٖ يَوۡمٌ عَسِيرٌ ٩

(9-10) işte o (vakit, o gün) kâfirlerin aleyhinde pek çetin bir gündür. Kolay değil.

– Hasan Basri Çantay

عَلَى ٱلۡكَٰفِرِينَ غَيۡرُ يَسِيرٖ ١٠

(9-10) işte o (vakit, o gün) kâfirlerin aleyhinde pek çetin bir gündür. Kolay değil.

– Hasan Basri Çantay

AYARLAR
Okuyucu